Eskişehir, Küçük Venedik

Standard

Bu yazımda sizlere adeta küçük bir Venedik olan, hatta Amsterdam’ı anımsatan iç anadolunun güzel şehri, Eskişehir için günübirlik veya 1 gece konaklamalı seyahatinizde hayatınızı kolaylaştıracak noktalar ve seçimler sunacağım…

Bildiğiniz üzere Eskişehir’e hızlı tren bir çok şehirden gitmekte. Ankara dan 1 saat 15dk, İstanbul dan 3-3,5 gibi bi sürede ulaşabilmektesiniz.

Bende bir çok kere gittiğim ve 5 ekim 2019 da gerçekleştirdiğim son Eskişehir seyahatimi sizler için kaleme alacağım.

Ama öncesinde bu seyahatim de bana her daim destek olan ve şahsi tecrübeleri ile hayatıma kolaylıklar katan sevgili Büşra’ya sizin nezdinizde tekrar teşekkür etmek isterim.

Şimdi isterseniz kısa kısa yazımıza geçelim isterseniz.

Ne zaman gidilmeli?

Bana sorarsanız Eskişehir nisan, mayıs, haziran veya eylül aylarında düşünülmeli. Zira yaz aylarında çok sıcak olur, şato vs. gezerken beyniniz yanabilir.

Konaklama

Capella Hotel’de kalabilirsiniz. Tren garına çok yakındır, hemen arkası.. Ve lokasyon olarak harika konumda diyebilirim.

Üstelik dönüş gününüzde valizlerinizi emanet edip şehri kolayca gezebilmenize imkan tanıyorlar, büyük kolaylık…

Nerelere gidilir ne yenir?

Size 1 gece konaklamalı program çizeceğim… Tren ile gidip geleceğiniz için 1 güne sıkıştırmak çok zor olacaktır. Bu sebepten dolayı size 1 gece konaklamalı tatil öneriyorum.

Cumartesi günü saat 10:00-11:00 gibi Eskişehir de olacağınızı var sayıyorum. Buna göre aşağıda çizdiğim noktaları adım adım izleyebilirsiniz.

  • İda Coffee (Kahvaltı)
    İlk kahvaltınızı burada yapın derim mutlaka. Adalar caddesine çok yakın, porsuk çayının 1-2 sokak arkasına kalıyor. Peyniri zeytini ayvalıktan geliyor ve reçellerini kendileri yapıyorlar.
    Önceden arar rezervasyon yaptırırsanız orta katta bulunan 2 masadan birisini size rezerve ederler. Sofranızı harika bir şekilde donatacaklar ve inanın sizi çaya doyuracaklar. Artık biz çay istemekten utandık… 24TL kişi başı kahvaltı ücreti ile fiyat performansı çok iyi diyebilirim ayrıca çalışanlar da çok güler yüzlü…
  • Sazova (Taksi ile 23TL)
    Burada meşhur şato, korsan gemisini gezebilirsiniz. Sazova yeraltı su dünyasını, bilim merkezini ve Esminyatürk (Eskişehir minyatür Parkı)’ü gezebilirsiniz. Acıktığınızı hissettiğiniz zaman Çi börek için KIRIM Çİ BÖREK var, orada çi börek yiyiniz. Sakın internette her önüne gelenin yazdığı Papağan’a gitmek gibi bir hatada bulunmayın derim.
  • Yusufeli Çoruh Döner (Öğle yemeği)
  • Cam sanatları Müzesi
  • Balmumu müzesi
  • Modern Müze
    Buraya giderken üzerinizde mont varsa giyin yada vestiyere bırakın. Elinizde mont, su veya sırtınızda çanta ile eserlere zarar verebilme ihtimalinden dolayı giremezsiniz.
  • Fahrettin Usta / Abdüsselam (Akşam Yemeği)
    Abdüsselam Balaban Kebap Salonu en çok bilinen ve sağda solda önerilen yerdir. Buraya gidecek olursanız sopralı balaban kebap öneririm size. Ancak gittiğiniz zaman sıra beklemekten sıkılabilirsiniz.
    Bir de ben size Abdüsselam yerine Fahrettin Ustayı denemenizi tavsiye ediyorum. Daha az yağlı yapmakta ve kömürlü ütü ile sergilediği yaklaşım ile bam başka bir boyut açmış balaban köftesinde.
  • Rumeli Çikolatacısı
    Porsuk çayı yanında bulunan bu işletmede ortaya 1 adet fondü ile 4 kişi lezzetli dakikalar yaşayabilirsiniz. Çilek, muz ve akışkan çikolatalar… Lviv Handmade Chocolate’dan sonra o lezzete yakın olmasa da, emsal bir tat bulmak mutluluk verici oldu benim adıma…
  • Dublin Irish pub veya Sensus şarap evi

Uyuduk uyandık ve Pazar gününe gözlerimizi açtık, peki şimdi ne yapacağız?

Öncelikle kaldığınız otele rica edin ve çantalar ile gezmek zorunda kalmayın. Capella oteli boşa mı seçtik? Tren garına geçerken akşam yemeğimizi yandaki Varuna Memphis Pub da yiyip, otelden de çantamızı alıp yürüyerek tren garına geçeceğiz güzelce 🙂

  • Gurme Ayten Usta (Kahvaltı)
    Öncelikle peşin olarak söyleyim; buranın fiyatları öğrenci şehri olan Eskişehir için biraz fazla. 55TL karşılığında sınırsız kahvaltı imkanı sunuyorlar. Rezervasyon yapmıyorlar pazar günleri için bu sebeple gideceğiniz saate göre bekleyebilirsiniz. 12-12:30 gibi giderseniz yer olacaktır diye tahmin ediyorum. Korkmayın 17:00’ye kadar kahvaltı veriyorlar.
    Pastırmalı yumutalarına, kaymaklı ürünlerine, tahin&bal&tereyağlı ezmeye bayıldım! Her şeyden az az getiriyorlar ve bitirince istediğinizi hemen yeniliyorlar. Sonuç olarak fiyat&performans olarak benim için sınıfta kalsa da menülerinde sunmuş oldukları değişik kahvaltılıkları tatmak için gidilmeli. Haaa birde orada en sevmediğim şey çayın termos ile veriliyor olması =(
    Dipnot: Kahvaltı esnasında isteyeceğiniz portakal suyu, soda veya sonrası isteyeceğiniz Türk kahvesi hep ekstraya tabi, önceden bilgilendirmek isterim.

Kahvaltınızı yaptıktan sonra ilginizi çekerse bit pazarına gidebilirsiniz. Yürüyerek yarım saat civarı sürer; Sabah 5’te açılıp öğlen 3’te kapanıyormuş… Ancak dikkat edin bizim gibi yılda 1 kere düzenlenen Geleneksel Çoban Festivali’ne denk gelmeyin 🙂

Bu adımdan sonra porsuk çayı yanına gidip serbest zaman geçirin, dilerseniz sandala binin, tavla oynayıp çayınızı yudumlayın. Odun pazarında kaybolun… Güneşi batırın ve akşam yemeği için yola koyulun.

  • Varuna Memphis Pub
    Burada 4 kişi giderseniz sizi doyuracak güzel bir menü söylüyorum. Cajun chicken basket + Pizza kad + Akdeniz salata
    Bu üçünü ortaya söyleyip 4 kişi güzelce doyarsınız, rahat olun…

Akşam yemeğini de yediğinize göre dönüş yoluna geçebilirsiniz.

Güzel geçeceğini umarım, şimdiden iyi tatiller dilerim herkese…

Print Friendly, PDF & Email
Facebooktwitterlinkedin

5 thoughts on “Eskişehir, Küçük Venedik

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir